Peygamber Efendimiz, bir eve misafirliğe giden kişinin, yemekten sonra ev sahibine dua etmesini istemiştir. (Ebu Davud-9432)
Yemekten önce 'besmele' çeken, bitirince 'elhamdülillah' diyeni Allah bağışlar. (Taberani-5468)
İnsanların bir şey yiyip içtikten sonra Allah'a hamd etmesini emrederdi. Bundan Allah'ın razı olduğunu belirtirdi. (Müslim, Tirmizi, K.S.-1852)
Yemekten sonra tabağı iyice temizlemek, bağışlanmaya vesiledir. (Tirmizi-5491, Rezin, K.S.-3887)
Sofra kalkmadan kalkılmamalı, kişi doysa bile misafir veya arkadaşları hâlâ yemek yiyorsa beklenmelidir. Bazı kimselerin utanmamaları için buna uyulmalıdır. (İbn-i Mâce-5512, K.S.-6965)
Resûlullah (sav), yemek yediği veya su içtiği zaman şu duaları yapardı: "Elhamdulillâhillezi et'emana ve sekânâ ve ce'elenâ minel müslimîn: Bizleri yediren, içiren ve Müslümanlardan kılan Allah'a hamd olsun." (Tirmizi, Ebu Davud-9424)
"Allah'ım, bu yemekte bize bereket ver ve ondan daha iyisini yedir." (Ebu Davud, Tirmizi-9430)
"Elhamdulillâhillezi et'amenâ ve sekânâ ve kefânâ ve âvânâ fekem men la kâfiye lehu velâ mu'vî: Bize yedirip içiren, ihtiyaçlarımızı görüp bizi barındıran Allah'a hamd olsun, ihtiyacını görecek, barınacak kimsesi olmayan niceleri var!" (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, K.S.-1820)
"Elhamdulillahillezi et'amenî hâzatte'âmi ve ezekenîhi min ğayri havlin minnî velâ kuvvetin: Bana bu yemeği yediren ve tarafımdan hiçbir güç ve kuvvet olmadan bunu bana rızık olarak veren Allah'a hamd olsun!" (Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mâce, K.S.-1851)
Peygamber Efendimiz'in en sevdiği kemikli et, koyunun kemikli eti idi. Kesilen hayvanların, (Müsned, Taberânî-8511)
koyunun da but kısmını severdi. (Tirmizi-5537, Buhari, Müslim, İbn-i Mâce, K.S.-3953)
Özellikle ön budunu severdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbn-i Mâce, K.S.-3954)
"Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir." (İbn-i Mâce, K.S.-6971)
Tirid yemeğini de sever ve yerdi. (Ebu Davud, K.S.-3951)
Resûlullah (sav), yemeğini sıcak sıcak yemezdi. (Taberânî-5553)
Çarşıda/sokakta yemek yemeği hoş görmezdi. (Taberânî-5557) Ama ashaptan yürürken yiyenler olurdu. (Tirmizi-5570)
Gayrı Müslimlerin yaptığı peynir gibi yiyecekleri, besmele çekerek yerdi. (Ebu Davud-5525, K.S.-3944)
Gayrı Müslimlerin kap kacaklarını yıkadıktan sonra kullanmaya izin vermişti. (Ebu Davud, Tirmizi-5668-5673, K.S.-145, K.S.-3472)
Kendisine gelen yiyecekleri ashabına, ailesine ikram ederdi. (Müsned-5562)
Narı tane tane yer, dikkat eder, "Yeryüzünde aşılanan hiçbir nar ağacı yoktur ki, cennet tanelerinden bir tane olmasın. Umarım bu tane(ler) onlardan biridir." (Taberânî-5563)
"Narı posasıyla birlikte yiyin. Zira o midenin temizleyicisidir." (Müsned-5564)
Ashab-ı Kiram (yeni çıkmış) turfanda meyveyi Resûlullah (sav)'a getirirlerdi. Efendimiz (sav) da, bereketli olması için dua eder sonra orada bulunan küçük çocuklara verirdi. (Müslim, Muvatta, Tirmizi-3757, Müslim, K.S.-3901)
Sahabe, Peygamber Efendimiz'e çıkan ilk meyveyi getirir, O da dua eder ve sonra da önce çocuklara ikram ederdi.
Akşam bir şeyler yemeği tavsiye ederdi. "Bir avuç çürük hurma da olsa akşam yemeği yiyin. Zira akşam yemeğinin terki ihtiyarlık sebebidir." (Tirmizi, K.S.-3896)
Allah Resulü (sav), insanların yanında geğirmeyi yasaklamıştır. (Tirmizi-5502)
Tanıdığının evinden geçerken hazır olan yemeğinden yemek yerdi. (Ebu Davud-K.S. 10/475)
Yemek kaplarını örter, su tulumlarının ağzını kapatırdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, K.S.-2257)
Altın ve gümüş kapları kullanmayı yasaklamıştı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mâce-5666, K.S.-143)
"Altın ve gümüş kaptan su içen, karnına cehennem ateşi dolduruyor demektir." (Buhari, Müslim, Muvatta, İbn-i Mâce-K.S.-144)
Efendimiz (sav), insanlardan uzaklaşarak tek başına yemeği bir kötü davranış olarak nitelemiştir. (Rezin-9707)
Kabak yemeğini severdi. Bunu anlayan Enes (ra), yemek tabağındaki kabakları Resûlullah (sav)'ın önüne topladığını, kendisinin de bu sebeple kabağı sevdiğini söyler. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, İbn-i Mâce-5522, K.S.-3943, 6969)
Zeytinyağı yer ve teşvik ederdi. "Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın. Zira o mübarek bir ağaçtır." (Tirmizi, İbn-i Mâce K.S.-3942, 6978)
Hurma ile karpuz, (Ebu Davud, Tirmizi-5530, K.S.-3946)
hurma ile ekmek, (Ebu Davud-5528, K.S.-3945)
hurma ile salatalık, (Buhârî, Ebu Davud, Tirmizi-5532, K.S.-3947)
tereyağı ile hurma -ki bunu beraber yemeği çok severdi- (Ebu Davud-5533, K.S.-3949) yerdi.
Allah Resulü (sav), helva (tatlı) ile balı severdi. (Tirmizi-5535, K.S.-3950)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder