Allah Resulü (sav), yemek hususunda da çok kanaatkâr idi. Eve geldiğinde bir şey olmasa kızmaz, kuru ekmek ve sirkeye, hurmaya, birazcık zeytinyağına razı olurdu. (Müslim, Ebu Davud, Nesai, İbn-i Mâce, Tirmizi-5519)
Bir defasında sadece sirke olduğu söylenince, getirilmesini emrederek şöyle buyurmuştur: "Sirke ne iyi katıktır! Sirke ne iyi katıktır! Sirke ne iyi katıktır!" (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, K.S.-3941)
Yiyecek ve içecekleri yermezdi. Beğenmemezlik etmezdi. (Taberani-8425)
O, hiçbir yemeğe kusur bulmazdı. Canı çekerse yer, çekmezse bırakırdı. Ama yemekle ilgili olumsuz bir ifade kullanmazdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-5507, K.S.-3897)
Kendisine sunulan yemeğin keler olduğunu öğrenince elini çekmiş, ashabın sebebini sorması üzerine de şöyle buyurmuştu: "Haram kılınmadı. Ancak benim kavmimin diyarında bulunmuyor. Bu sebeple (onu yemeğe alışkın değilim), içimde tiksinme hissediyorum." (Buhari, Müslim, Muvatta, Ebu Davud, Nesai, K.S.-3903)
Yine Efendimiz (as)'e tavşan getirilmiş, kendisi yememiş ama yenmesini de yasaklamamıştı. (Ebu Davud, K.S.-3905)
Ancak bazı yiyecekleri kokusundan dolayı yemediği olmuştur. Bunun nedeni, hem meleklerin hem de insanların rahatsız olmasıdır. Soğan sarımsak gibi sebzeleri çiğ olarak yememiştir. Bunu yasaklamamış ancak toplum içine girilecekse dikkatli olunmasını istemiştir. (Tirmizi-5514, Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, K.S.-3926)
Buna rağmen Efendimiz (as), pişmiş soğan yerdi. (Ebu Davud, K.S.-3928)
Resûlullah (sav), hazırlanan yemeğin daha fazla kişiye de yeteceğini, bereketleneceğini ifade etmiştir. "Muhakkak ki bir kişilik yemek iki kişiye yeter, iki kişilik yemek üç ve dört kişiye yeter. Dört kişilik yemek de beş-altı kişiye yeter." (İbn-i Mâce, K.S.-6956)
Resûlullah (sav), bir şey yerken içerken sağ elini kullanırdı. Bir şey alırken, verirken de sağını kullanırdı. (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Muvatta-5475, K.S.-3874)
Sağ elini kullanmayanı uyarırdı. (Müslim-5476, K.S.-3875)
Yemekten önce ve sonra ellerini yıkardı. (Ebu Davud, Tirmizi-5469, K.S.- c.11 s.117)
"Yemeğin bereketi, yemekten önce ve sonra yıkamalardadır." (Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-3888)
Resûlullah (sav) çok et yemeği uygun görmez, onun bağımlılık yaptığını da ifade ederdi. (Muvatta, K.S.-3924)
Resûlullah (sav) yemeğe besmele ile başlardı. Besmele ile başlanmayan yemeğe şeytanın da ortak olduğunu ifade ederdi. Bir sofrada, bedevinin biri, besmele söylemeden yemeğe başlayınca, elini çekerek uyarmıştır. (Müslim, Ebu Davud-5462, K.S.-3868)
Besmele çekilmeden yemek yenirse, bereketi olmaz, şeytan da onlarla yer. (Tirmizi-5464, Müslim, Ebu Davud, K.S.-3873)
Yemeğe besmeleyi unutarak başlayan kişi, ne zaman aklına gelirse, "Bismillâhi fî evvelihi ve âhirihi: Başında da sonunda da Bismillah" demelidir. (Ebu Davud, Tirmizi-5463, K.S.-3869)
Resulullah (sav), bir şey yiyip-içmek istediği zaman ellerini yıkardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbn-i Mâce, Muvatta-K.S. 10/552)
Bir toplulukta bir ikramda bulunulacağı zaman, orada bulunan en değerli, muhterem zattan, özel misafirden başlanarak sağdan devam edilmelidir. Resûlullah (sav), bir mecliste iken süt getirildi. Kendisi içti. Sağında küçük olan İbn Abbas (ra), solunda ise yaşça büyük olan Halid bin Velid (ra) vardı. "İçme sırası sende ama istersen, Halid'e verebilirim." Diyen Allah Resulü (sav)'ne, İbn Abbas şöyle demiştir: "Ya Resûlullah (sav)! Ben sizin artığınızı içmeye kimseyi tercih etmem." (Ebu Davud, Tirmizi-9430)
Sofrada büyükler gelmeden, onlar başlamadan yemeğe başlanmamalıdır. Sahabe-i Kiram, Efendimiz (as) başlamadan asla yemeğe dokunmazlardı. (Müslim, Ebu Davud, -5462, K.S.-3868)
Yemeği birlikte yemek de bereket vesilesidir. (Ebu Davud-5465)
Sofra kaldırıldığı vakit şöyle buyururdu: "Çok, temiz, bereketli, yeterli görülmeyen ve kendisinden müstağni olunmayarak yapılan hamd, Rabbimiz Allah'a mahsustur." (Buhari, Tirmizi, Ebu Davud-9426)
Yemeği herkes önünden yemelidir. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-5477, K.S.-3876)
Bereket yemeğin ortasına iner. (Tirmizi-5479, Ebu Davud-5480, K.S.-3878)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder